|
|
| "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:51 pm | |
| 77-MÜRSELAT:
1 - Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere,
2 - Büküp devirenlere,
3 - Yaydıkça yayanlara,
4 - Seçip ayıranlara,
5 - Bir öğüt bırakanlara,
6 - Gerek özür için olsun, gerek uyarı için,
7 - Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktır.
8 - Hani o yıldızlar silindiği zaman,
9 - Gök yarıldığı zaman,
10 - Dağlar savrulduğu zaman,
11 - Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman,
12 - Bunlar hangi güne ertelendiler?
13 - Hüküm gününe..
14 - Bildin mi, nedir o hüküm günü?
15 - O gün yalanlayanların vay haline!
16 - Biz, öncekileri helak etmedik mi?
17 - Sonra geridekileri de onlara katarız.
18 - Biz suçlulara böyle yaparız.
19 - O gün yalanlayanların vah haline!
20 - Biz sizi âdi bir sudan yaratmadık mı?
21 - Onu sağlam bir yerde oturttuk.
22 - Belli bir süreye kadar.
23 - Demek ki biçimlendirmişiz. Ne güzel biçimlendireniz biz.
24 - O gün yalanlayanların vay haline!
25 - Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadık mı?
26 - Gerek diriler, gerekse ölüler için.
27 - Orada yüksek yüksek dağlar oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?
28 - O gün yalanlayanların vay haline!
29 - (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): "Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru."
30 - "Haydi gidin o üç çatallı gölgeye (cehenneme)."
31 - O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.
32 - O, saray gibi kıvılcımlar atar.
33 - Sanki o kıvılcımlar, sarı sarı (erkek deve sürüleridir).
34 - O gün yalanlayanların vay haline!
35 - Bugün, konuşamıyacakları gündür.
36 - Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.
37 - O gün yalanlayanların vay haline!
38 - Bu, işte o hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.
39 - Bir hileniz varsa beni atlatın.
40 - O gün yalanlayanların vay haline!
41 - Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır.
42 - Canlarının çektiğinden türlü meyveler arasındadırlar.
43 - (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için" (denir).
44 - İşte biz güzel amel işleyenleri böyle mükafatlandırırız.
45 - O gün yalanlayanların vay haline!
46 - Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız.
47 - O gün yalanlayanların vay haline!
48 - Onlara: "Rüku edin" denildiği zaman etmezler.
49 - Vay haline o gün yalanlayanların!
50 - Artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar? | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:51 pm | |
| 78-NEBE':
1 - Birbirlerine neyi soruyorlar?
2 - O büyük haberden (kıyametten) mi?
3 - Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler.
4 - Hayır, ilerde bilecekler.
5 - Hayır hayır, ilerde bilecekler.
6 - Biz yeryüzünü bir beşik yapmadık mı?
7 - Dağları da birer kazık kılmadık mı?
8 - Sizleri çift çift yarattık.
9 - Uykunuzu bir dinlenme yaptık.
10 - Geceyi bir örtü yaptık.
11 - Gündüzü de bir geçim zamanı yaptık.
12 - Üstünüze yedi sağlam bina (gök) çattık.
13 - İçlerine ışık saçan bir kandil astık.
14 - Yoğunlaşmış bulutlardan şarıl şarıl bir su indirdik.
15 - Onunla taneler ve otlar çıkaralım diye.
16 - Ve sarmaş dolaş bağlar bahçeler (çıkaralım diye).
17 - Kuşkusuz o hüküm günü kararlaştırılmış bir vakit olmuştur.
18 - O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz.
19 - Gök de açılmış, kapı kapı olmuştur.
20 - Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur.
21 - Kuşkusuz Cehennem gözetleme yeri olmuştur.
22 - Azgınlar için son varılacak yer olmuştur.
23 - Orada çağlarca kalacaklardır.
24 - Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içecek bir şey.
25 - Ancak bir kaynar su ve irin (içecekler).
26 - Bir ceza ki tam yaptıklarına uygun.
27 - Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı.
28 - Âyetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalancı olmuşlardı.
29 - Biz ise herşeyi sayıp bir kitaba geçirmişiz.
30 - (Onlara): "Şimdi tadın (cezanızı). Artık size azabınızı artırmaktan başka bir şey yapmayacağız" (denir).
31 - Kuşkusuz takva sahipleri için bir kurtuluş var.
32 - Bahçeler var, bağlar var.
33 - Memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar var.
34 - Dopdolu kadehler var.
35 - Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan.
36 - (Bunlar) Rabbinden yeterli bir bağış olarak (verilir).
37 - O, göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir. Rah-mân'dır. Hiç kimse ondan bir hitaba mâlik olamaz.
38 - O gün Ruh ve melekler sıra sıra dururlar. Rahmân'ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz. İzin verilen de doğruyu söyler.
39 - İşte bu hak gündür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.
40 - Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. O gün kişi ellerinin ne takdim ettiğine bakacak ve kâfir diyecek ki: "Ah ne olaydı, ben bir toprak olaydım." | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:51 pm | |
| 79-NAZİ'AT:
1 - Andolsun şiddetle çekip çıkaranlara,
2 - Usulcacık çekenlere,
3 - Yüzüp yüzüp gidenlere,
4 - Yarışıp geçenlere,
5 - Derken bir iş çevirenlere kasem olsun (ki kıyamet var).
6 - O gün deprem sarsar,
7 - Onu ikinci bir sarsıntı izler.
8 - Yürekler vardır, o gün kaygıdan hoplar.
9 - Gözler kalkmaz saygıdan.
10 - Diyorlar ki: "Biz tekrar eski halimize mi döndürülecekmişiz?
11 - "Biz, çürümüş kemikler olduktan sonra ha?"
12 - "Öyleyse bu çok zararlı bir dönüştür." dediler.
13 - Fakat o bir tek haykırıştır.
14 - Bir de bakarsın hepsi meydandadır.
15 - Musa'nın haberi sana geldi mi?
16 - Hani Rabbi ona kutsal vaadi Tuva'da seslenmişti:
17 - "Haydi, demişti, git Firavun'a, çünkü o çok azdı."
18 - De ki: İster misin arınasın?
19 - Seni Rabbinin yoluna ileteyim de ondan korkasın.
20 - Musa Firavun'a o büyük mucizeyi gösterdi.
21 - Fakat Firavun yalanladı, karşı geldi.
22 - Sonra koşarak dönüp gitti.
23 - Derken adamlarını topladı da bağırdı:
24 - "Ben sizin en yüce Rabbinizim" dedi.
25 - Allah da onu tuttu, dünya ve ahiret azabıyla yakalayıverdi.
26 - Kuşkusuz bunda, saygı duyacaklar için bir ibret vardır.
27 - Yaratılışça siz mi daha çetinsiniz, yoksa gök mü? Onu Allah bina etti.
28 - Tavanını yükseltti, onu bir düzene koydu.
29 - Gecesini kararttı, kuşluğunu çıkardı.
30 - Bundan sonra da yeryüzünü döşedi.
31 - Ondan suyunu ve otlağını çıkardı.
32 - Dağlarını oturttu.
33 - Sizin ve hayvanlarınızın geçimi için .
34 - Fakat o her şeyi bastıran büyük felaket geldiği vakit,
35 - O, insanın neyin peşinde koştuğunu anladığı gün,
36 - Gören kimseler için cehennem hortlatıldığı vakit,
37 - Artık her kim azgınlık etmiş,
38 - Ve dünya hayatını tercih etmişse,
39 - Kuşkusuz onun varacağı yer cehennemdir.
40 - Kim de Rabbinin divanında durmaktan korkmuş, nefsini boş heveslerden menetmiş ise,
41 - Kuşkusuz onun varacağı yer cennettir.
42 - Sana o kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye.
43 - Sen nerde, onu anlatmak nerde?!
44 - Onun son ilmi Rabbine aittir.
45 - Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın.
46 - Onlar o kıyameti görecekleri gün sanki dünyada bir akşam veya kuşluğundan başka durmamışa dönecekler. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:51 pm | |
| 80-ABESE:
1 - (Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.
2 - Kendisine âmâ geldi, diye.
3 - Ne bilirsin, belki o temizlenecek?
4 - Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek.
5 - Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince,
6 - Sen ona yöneliyorsun.
7 - Onun temizlenmemesinden sana ne?
8 - Ama sana can atarak gelen,
9 - Allah'tan korkarak gelmişken,
10 - Sen onunla ilgilenmiyorsun.
11 - Hayır hayır, sakın. Çünkü o Kur'ân bir öğüttür.
12 - Artık dileyen onu düşünür.
13 - O, değerli sahifelerdedir.
14 - Yüksek tutulan tertemiz sahifelerde.
15 - Yazıcıların ellerindedir,
16 - Değerli, iyi yazıcıların.
17 - O kahrolası insan, ne nankör şey.
18 - O yaratan onu hangi şeyden yarattı?
19 - Bir damla sudan, onu yarattı da biçime koydu.
20 - Sonra ona yolunu kolaylaştırdı.
21 - Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu.
22 - Sonra dilediği vakit onu tekrar diriltir.
23 - Hayır hayır, doğrusu o, hiç Allah'ın emrini tam yerine getirmedi,
24 - Bir de o insan yiyeceğine baksın.
25 - Biz o suyu bol bol döktük.
26 - Sonra toprağı nasıl da yardık.
27 - Bu suretle orada ekinler bitirdik.
28 - Üzümler, yoncalar,
29 - Zeytinlikler, hurmalıklar,
30 - İri ve sık ağaçlı bahçeler,
31 - Meyveler, çayırlar bitirdik.
32 - Siz ve hayvanlarınız faydalansın diye.
33 - Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde,
34 - O gün kişi kaçar, kardeşinden...
35 - Anasından , babasından..
36 - Eşinden ve oğullarından.
37 - Onlardan her birinin o gün başından aşan işi vardır.
38 - Yüzler var ki, o gün parıl parıl,
39 - Güler, sevinir.
40 - Yüzler de var ki, o gün tozlanmış,
41 - Onları karanlık bürümüş,
42 - İşte onlardır kâfirler, haktan sapanlar. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:57 pm | |
| 81-TEKVİR:
1 - Güneş katlanıp dürüldüğünde,
2 - Yıldızlar bulandığında,
3 - Dağlar yürütüldüğünde,
4 - Kıyılmaz mallar bırakıldığında,
5 - Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,
6 - Denizler ateşlendiğinde (suları çekilip, volkanlar halinde ateş püskürdüğünde),
7 - Nefisler eşleştirildiğinde (iyiler iyilerle, kötüler kötülerle bir araya toplandığında),
8 - Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğunda,
9 - "Hangi günahtan dolayı öldürüldü?" diye.
10 - Amel defterleri açıldığında,
11 - Gök sıyrılıp açıldığında,
12 - Cehennem kızıştırıldığında,
13 - Ve cennet yaklaştırıldığında,
14 - Herkes ne getirmiş olduğunu anlar.
15 - Şimdi yemin ederim o sinenlere (gündüzleri gözden kaybolan yıldızlara),
16 - O akıp akıp yuvasına gidenlere,
17 - Yöneldiği an geceye,
18 - Nefeslendiği (ağardığı) an sabaha ki,
19 - Kuşkusuz o Kur'an, değerli bir elçinin sözüdür.
20 - O elçi güçlüdür, Arş'ın sahibinin yanında çok itibarlıdır.
21 - Orada ona itaat edilir, güvenilir.
22 - Arkadaşınızı cin çarpmış değildir.
23 - Andolsun o, Cebrail'i açık ufukta gördü.
24 - O, gayb hakkında cimri de değildir.
25 - O, kovulmuş bir şeytanın sözü değildir.
26 - Hâl böyle iken, siz nereye gidiyorsunuz?
27 - O, âlemler için öğütten başka bir şey değildir,
28 - İçinizden doğru gitmek isteyenler için.
29 - Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince, siz dileyemezsiniz. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:58 pm | |
| 82-İNFİTAR:
1 - Gök çatladığı vakit,
2 - Yıldızlar döküldüğü vakit,
3 - Denizler yarılıp akıtıldığı vakit,
4 - Kabirlerin içi dışına getirildiği vakit,
5 - Herkes neyi önünden gönderdiğini ve neyi geri bıraktığını bilir.
6 - Ey insan! İhsanı bol Rabb'ine karşı seni aldatan nedir?
7 - O Allah ki seni yarattı, seni düzgün yapılı kılıp ölçülü bir biçim verdi.
8 - Seni dilediği her hangi bir şekilde parçalardan oluşturdu.
9 - Hayır hayır, siz cezayı yalanlıyorsunuz.
10 - Oysa üzerinizde koruyucular var.
11 - Değerli yazıcılar
12 - Onlar, siz her ne yaparsanız bilirler
13 - Kuşkusuz iyiler nimet içindedirler.
14 - Kötüler de cehennemdedirler.
15 - Ceza günü ona girecekler.
16 - Onlar o cehennemin gözünden kaçamazlar.
17 - Ceza gününün ne olduğunu sen bilir misin?
18 - Evet, bilir misin nedir acaba o ceza günü?
19 - O gün, hiç kimsenin başkası için hiçbir şeye sahip olamadığı gündür. O gün buyruk yalnız Allah'ındır. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:58 pm | |
| 83-MUTAFFİFİ
1 - Eksik ölçüp tartanların vay haline!
2 - Onlar insanlardan kendilerine bir şey aldıkları zaman tam ölçerler.
3 - Kendileri başkalarına bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçer ve tartarlar.
4 - Onlar tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?
5 - Büyük bir gün için.
6 - Öyle bir gün ki, insanlar o gün Rabblerinin huzurunda divan duracaklar.
7 - Hayır hayır, kötülerin yazısı muhakkak Siccin'dedir.
8 - Bildin mi sen, Siccin nedir?
9 - Yazılmış bir kitaptır o.
10 - Vay haline yalanlayanların o gün!
11 - Onlar ceza gününü yalanlayanlardır.
12 - Onu ancak sınırı aşan ve günaha düşkün olanlar yalanlar.
13 - Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, "eskilerin masalları" der.
14 - Hayır hayır, öyle değil. Aksine onların kazandığı günahlar kalplerinin üzerine pas olmuştur.
15 - Hayır hayır, doğrusu onlar o gün Rablerini görmekten mahrumdurlar.
16 - Sonra onlar muhakkak cehenneme girecekler.
17 - Sonra da onlara: "İşte bu, yalanlayıp durduğunuz şeydir" denilecek.
18 - Hayır hayır, iyilerin yazısı muhakkak Illiyyîn'dedir.
19 - Bildin mi sen, Illiyyîn nedir?
20 - Yazılmış bir kitaptır o.
21 - Allah'a yaklaştırılmış melekler ona tanık olurlar.
22 - Haberiniz olsun ki, iyiler nimet içindedir.
23 - Tahtlar üzerinde etrafa bakarlar.
24 - Yüzlerinde nimet ve mutluluğun sevincini görürsün.
25 - Onlara damgalı saf bir içki sunulur.
26 - Onun sonu misktir. İşte ona imrensin artık imrenenler.
27 - Karışımı Tesnim'dendir (En üstün cennet şarabındandır).
28 - Allah'a yakın olanların içecekleri bir kaynaktır o.
29 - Doğrusu o suç işleyenler inananlara gülüyorlardı.
30 - Onlara uğradıkları vakit birbirlerine göz kırpıyorlardı.
31 - Evlerine döndükleri zaman zevklenerek dönüyorlardı.
32 - Müminleri gördükleri vakit; "işte bunlar sapıklar" diyorlardı.
33 - Oysa onlar müminler üzerine bekçi olarak gönderilmemişlerdi.
34 - İşte bugün de inananlar kâfirlere gülecek.
35 - Koltuklar üzerinde etrafa bakacaklar.
36 - Nasıl, kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı? | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:58 pm | |
| 84-İNŞİKAK:
1 - Gök yarıldığı,
2 - Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği vakit,
3 - Yer uzatılıp düzlendiği,
4 - İçinde ne varsa attığı ve tamamen boşaldığı
5 - Ve Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği vakit,
6 - Ey insan! Kuşkusuz sen Rabbine doğru çaba üstüne çaba sarfetmektesin, nihayet O'na varacaksın.
7 - O vakit kitabı sağ eline verilen,
8 - Kolay bir hesapla hesaba çekilecek,
9 - Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.
10 - Ama kitabı arkasından verilen,
11 - "Yetiş ey ölüm!" diye bağıracak
12 - Ve alevli ateşe girecektir.
13 - Çünkü o ailesi içinde sevinçli idi.
14 - Hiç Rabbine dönmeyeceğini sanmıştı.
15 - Hayır Rabbi onu görmekte idi.
16 - Şimdi, yemin ederim o şafağa,
17 - Geceye ve içinde barındırdığı şeylere,
18 - Derlendiği zaman o aya,
19 - Ki, siz elbette halden hale geçeceksiniz.
20 - Böyleyken onlar neden acaba iman etmezler?
21 - Karşılarında Kur'ân okunduğu vakit secde etmezler?
22 - Aksine o nankörler yalanlıyorlar.
23 - Oysa Allah içlerinde sakladıklarını biliyor.
24 - Onun için onlara elem verici bir azabı müjdele.
25 - Ancak iman edip iyi ameller işleyenler başkadır. Onlara tükenmez bir ecir vardır. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:58 pm | |
| 85-BURUC:
1 - Burçlar sahibi gökyüzüne,
2 - Vaad olunan o güne,
3 - Şahitlik edene ve edilene andolsun ki,
4 - Kahroldu o hendeğin sahipleri,
5 - O çıralı ateşin,
6 - Hani o ateşin başına oturmuşlar,
7 - Müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
8 - Müminlere kızmalarının sebebi de, onların yalnız çok güçlü ve övgüye lâyık olan Allah'a iman etmeleri idi.
9 - O Allah ki, göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur ve Allah her şeye şahittir.
10 - İnanan erkek ve kadınlara işkence yapıp sonra da tevbe etmeyenlere cehennem azabı ve yangın azabı vardır.
11 - İnanan ve iyi amel yapanlar için de altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş odur.
12 - Kuşkusuz Rabbinin yakalaması serttir.
13 - Yoktan o yaratır ve tekrar o diriltir.
14 - Bununla beraber çok bağışlayandır, çok sevendir.
15 - Arş'ın sahibidir, yücedir.
16 - Dilediğini yapandır.
17 - O orduların kıssası sana geldi mi?
18 - Yani Firavun ve Semud'un?
19 - Fakat o inkarcılar hâlâ bir yalanlama içinde.
20 - Oysa Allah onları arkalarından kuşatmıştır.
21 - Hayır o şerefli bir Kur'ân'dır.
22 - Levh-i Mahfuz'dadır. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:59 pm | |
| 86-TARIK:
1- Andolsun o göğe ve Târık'a,
2 - Târık nedir, bildin mi?
3 - O, karanlığı delen yıldızdır.
4 - Hiçbir nefis yoktur ki başında bir denetleyici bulunmasın.
5 - Onun için insan neden yaratıldığına bir baksın.
6 - Atılan bir sudan yaratıldı.
7 - O su, erkeğin sulbü ile kadının göğüs kemikleri arasından çıkar.
8 - Elbette Allah'ın onu döndürmeye gücü yeter.
9 - O gün bütün sırlar yoklanıp, meydana çıkarılır.
10 - İnsanın o gün ne bir gücü vardır, ne de bir yardımcısı.
11 - Andolsun o dönüşlü göğe,
12 - O yarılıp çatlayan yere,
13 - Kuşkusuz Kur'ân, ayırıcı bir sözdür.
14 - O asla bir şaka değildir.
15 - Haberin olsun ki, kâfirler hep hile kuruyorlar.
16 - Ben de hilelerine karşılık veririm.
17 - Onun için sen kâfirlere mühlet ver, onlara az bir zaman tanı. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:59 pm | |
| 87-A'LA:
1 - Rabbinin yüce adını tesbih et.
2 - Yaratıp düzene koyan O'dur.
3 - Takdir edip hidayeti gösteren O'dur.
4 - Otlağı çıkaran,
5 - Sonra da onu karamsı bir sel köpüğü haline getiren O'dur.
6 - Bundan böyle sana Kur'ân'ı okutacağız da unutmayacaksın.
7 - Yalnız Allah'ın dilediği başkadır. Çünkü o açığı da bilir, gizliyi de.
8 - Seni en kolay yola muvaffak kılacağız.
9 - Onun için öğüt ver, eğer öğüt fayda verirse.
10 - Saygısı olan öğüt alacaktır.
11 - Pek bedbaht olan da ondan kaçınacaktır.
12 - O ki, en büyük ateşe girecektir.
13 - Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.
15 - Rabbinin adını anıp namaz kılan.
16 - Fakat siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz.
17 - Oysa ahiret daha hayırlı ve daha kalıcıdır.
18 - Kuşkusuz bu ilk sahifelerde vardır,
19 - İbrahim ve Musa'nın sahifelerinde. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:59 pm | |
| 88-ĞAŞİYE:
1 - O her şeyi kuşatacak olan Kıyamet'in haberi sana geldi mi?
2 - Yüzler var ki, o gün eğilmiş, zillete düşmüştür.
3 - Çalışmış, yorulmuştur.
4 - Kızışmış bir ateşe girer.
5 - Onlara kızgın bir kaynaktan su verilir.
6 - Onlar için kuru bir dikenden başka yiyecek de yoktur.
7 - O da ne besler, ne de açlığı giderir.
8 - Yüzler de var ki, o gün nimetle mutludur.
9 - Yaptığından hoşnuttur.
10 - Yüksek bir cennettedir.
11 - Orada boş bir söz işitmez.
12 - Orada akan bir kaynak,
13 - Yükseltilmiş divanlar,
14 - Konulmuş kadehler,
15 - Dizilmiş koltuklar, yastıklar,
16 - Serilmiş halılar vardır.
17 - Bakmıyorlar mı o develere, nasıl yaratılmış?
18 - Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiş?
19 - Bakmıyorlar mı dağlara, nasıl dikilmiş?
20 - Yere bakmıyorlar mı, nasıl yayılmış?
21 - Haydi öğüt ver; sen şimdi sırf bir öğütçüsün.
22 - Onların üzerinde bir zorba değilsin.
23 - Ancak kim yüz çevirir ve kâfir olursa,
24 - Allah ona en büyük azap ile azap edecek.
25 - Kuşkusuz onlar döne dolaşa bize gelecekler.
26 - Sonra da bize hesap verecekler. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 12:59 pm | |
| 89-FECR:
1 - Andolsun fecre.
2 - On geceye (Zilhicce ayının ilk on gecesine).
3 - Çifte ve teke.
4 - Gitmekte olan geceye.
5 - Nasıl, bunlarda bir akıl sahibi için yemin var değil mi?
6 - Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd kavmine?
7 - Sütunlar sahibi İrem'e?
8 - Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.
9 - Vâdide kayaları yontan Semud kavmine?
10 - Kazıklar sahibi (güçlü, kuvvetli) Firavun'a?
11 - Bunlar ülkelerde azmışlardı.
12 - Oralarda çok bozgunculuk yapmışlardı.
13 - Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı.
14 - Kuşkusuz Rabbin her an gözetlemededir.
15 - Ama insan, her ne zaman Rabbi onu sınayıp da ikramda bulunur, nimet verirse, "Rabbim bana ikram etti." der.
16 - Ama her ne zaman da sınayıp rızkını daraltırsa, o vakit de, "Rabbim beni zillete düşürdü." der.
17 - Hayır hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.
18 - Birbirinizi yoksulu yedirmeye teşvik etmiyorsunuz.
19 - Oysa mirası öyle bir yiyorsunuz ki, haram-helal gözetmeden.
20 - Malı öyle bir seviyorsunuz ki, yığmacasına.
21 - Hayır hayır, yer birbiri ardınca sarsılıp dümdüz olduğu zaman,
22 - Rabbinin emri gelip melekler sıra sıra dizildiği zaman,
23 - Ki cehennem de o gün getirilmiştir. İşte o gün insan anlar. Fakat bu anlamanın ona ne yararı var?
24 - "Keşke hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim." der.
25 - Artık o gün Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.
26 - Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.
27 - Ey, Rabbine, itaat edip huzura eren nefis!
28 - Hem hoşnut edici, hem de hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön.
29 - Kullarımın arasına gir.
30 - Cennetime gir. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 1:00 pm | |
| 90-BELED:
1 - Andolsun bu beldeye
2 - Ki sen bu beldede oturmaktasın.
3 - Ve and olsun baba ve çocuğuna.
4 - Biz insanı gerçekten bir sıkıntı içinde yarattık.
5 - İnsan, kendisine karşı kimse güç yetiremez mi sanıyor?
6 - Ben, yığın yığın mal yok ettim diyor.
7 - Kendisini bir gören olmadı mı sanıyor?
8 - Biz ona iki göz vermedik mi?
9 - Bir dil ve iki dudak?
10 - Ona iki yolu gösterdik.
11 - Fakat o, o sarp yokuşa göğüs veremedi.
12 - Bildin mi sen, o sarp yokuş nedir?
13 - Köle azat etmek,
14 - Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir,
15 - Yakınlığı olan bir yetime,
16 - Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula.
17 - Sonra da iman edip de sabrı tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır.
18 - İşte bunlar, amel defterleri sağlarından verilenlerdir.
19 - Âyetlerimizi tanımayanlar ise, onlardır işte amel defterleri sollarından verilenler.
20 - Onların üzerlerine bir ateş bastırılıp kapıları kapanacaktır. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 1:00 pm | |
| 91-ŞEMS:
1 - Güneş'e ve onun parıltısına,
2 - Güneş'in ardından gelen Ay'a,
3 - Güneş'i açıp ortaya çıkaran gündüze,
4 - Onu örten geceye,
5 - Göğe ve onu bina edene,
6 - Yere ve onu döşeyene,
7 - Nefse ve onu biçimlendirene,
8 - Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki,
9 - Elbette nefsini temizleyip parlatan kurtulmuştur.
10 - Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir.
11 - Semud, azgınlığıyla Hakk'ı yalanladı,
12 - En azgınları ileri atılınca,
13 - Allah'ın Rasulü (Salih peygamber) onlara: "Allah'ın devesini ve onun su nöbetini gözetin." demişti.
14 - Fakat onlar peygamberi yalanlayıp deveyi kestiler. Rableri de günahlarını başlarına geçiriverdi de orayı dümdüz etti.
15 - Öyle ya, Allah bu işin sonundan korkacak değil ya. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 1:01 pm | |
| 92-LEYL:
1 - Örttüğü zaman geceye,
2 - Açıldığı zaman gündüze,
3 - Erkeği ve dişiyi yaratana and olsun ki,
4 - Gerçekten sizin işiniz başka başkadır.
5 - Bundan böyle her kim malını hayır için verir ve korunursa,
6 - Ve en güzel olanı doğrularsa,
7 - Biz onu en kolay yola muvaffak kılacağız.
8 - Kim de cimrilik eder ve kendini hiçbir şeye ihtiyacı kalmamış görür.
9 - Ve en güzeli de yalanlarsa,
10 - Onu da en zor yola hazırlarız.
11 - Çukura yuvarlandığı zaman malı onu kurtaramayacak.
12 - Doğru yolu göstermek muhakkak bize aittir.
13 - Kuşkusuz ahiret de dünya da bizimdir.
14 - Ben sizi köpürdükçe köpüren bir ateşe karşı uyardım.
15 - Ona ancak en azgın olan girer.
16 - Öyle azgın ki, yalanlamış ve sırtını dönmüştür.
17 - En çok korunan ise ondan uzaklaştırılacaktır.
18 - O ki, Allah yolunda malını verir, temizlenir.
19 - Onun yanında, başka bir kimse için karşılığı verilecek hiçbir nimet yoktur.
20 - O ancak yüce Rabbinin rızasını aramak için verir.
21 - Elbette yakında kendisi de hoşnut olacaktır. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 1:01 pm | |
| 93-DUHA:
1 - Andolsun kuşluk vaktine.
2 - Ve sakinleştiği zaman geceye ki,
3 - Rabbin seni bırakmadı ve darılmadı.
4 - Ahiret senin için dünyadan iyi olacaktır.
5 - Rabbın sana verecek ve sen hoşnut olacaksın.
6 - O seni yetim bulup da barındırmadı mı?
7 - Seni yol bilmez bulup yola iletmedi mi?
8 - Seni yoksul bulup zengin etmedi mi?
9 - Öyleyse sakın yetimi ezme.
10 - Dilenciyi de azarlama.
11 - Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 1:01 pm | |
| 94-İNŞİRAH:
1 - Biz senin için (mutluluğun) göğsünü açmadık mı?
2 - Senden yükünü indirmedik mi?
3 - O senin sırtını ezen yükü.
4 - Senin şanını yüceltmedik mi?
5 - Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.
6 - Evet, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.
7 - O halde boş kaldın mı, yine kalk (başka bir iş ve ibadetle) yorul.
8 - Ancak Rabbine yönel. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 1:01 pm | |
| 95-TİN:
1 - Tîn'e ve Zeytun'a,
2 - Sina dağına
3 - Ve bu güvenli beldeye andolsun ki,
4 - Biz insanı en güzel biçimde yarattık.
5 - Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık.
6 - Ancak iman edip iyi işler yapanlar başka; onlar için kesintisiz bir ecir vardır.
7 - O halde sana dini ne yalanlatır?
8 - Allah, hakimlerin hakimi değil mi? | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 1:02 pm | |
| 96-ALAK:
1 - Yaratan Rabbinin adıyla oku!
2 - O, insanı bir alekadan (embriyodan) yarattı.
3 - Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.
4 - O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.
5 - İnsana bilmediği şeyleri öğretti.
6 - Hayır! Doğrusu (kâfir) insan azgınlık eder.
7 - Kendisinin muhtaç olmadığını zannettiği için.
8 - Muhakkak ki dönüş mutlaka Rabbinedir.
9 - 10 - Namaz kıldığı zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü?
11 - Gördün mü (ne dersin?), ya o (kul) doğru yolda olur,
12 - Veya kötülüklerden sakınmayı emrederse?
13 - Gördün mü, ya bu (adam, hakkı) yalanlar, yüzçevirirse,
14 - O adam, Allah'ın kendini gördüğünü hiç bilmiyor mu?
15 - 16 - Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz.
17 - O zaman o taraftarlarını yardıma çağırsın.
18 - Biz de Zebanileri çağıracağız.
19- Hayır, sakın ona boyun eğme (Allah'a) secde et ve yaklaş. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 1:02 pm | |
| 97-KADİR:
1 - Biz o (Kur'ân)nu Kadir gecesinde indirdik.
2 - Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?
3 - Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
4 - Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adındaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler.
5 - O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 1:02 pm | |
| 98-BEYYİNE:
1 - Kitap ehlinden ve müşriklerden (Hakk'ı) tanımayanlar, kendilerine açık delil gelinceye kadar inkârlarından ayrılacak değillerdi.
2 - (Bu delil), tertemiz sayfaları okuyan, Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberdir.
3 - O sayfalarda, en doğru hükümler vardır.
4 - Kitap ehli, ancak kendilerine apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.
5 - Halbuki onlar, dini sadece Allah'a tahsis ederek, Allah'ı birleyerek, ancak Allah'a ibadet etmekle, namazı kılmakla ve zekatı vermekle emrolunmuşlardır. İşte dosdoğru din budur.
6 - Kâfirler, gerek kitap ehlinden olsun gerek puta tapanlardan olsun muhakkak, cehennem ateşindedirler. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Onlar, insanların en şerlileridir.
7 - İnanan ve güzel amel işleyenler de insanların en hayırlılarıdır.
8 - Rableri katında onların mükâfatı, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu mükâfat, Rabbine saygı gösterene mahsustur. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 1:02 pm | |
| 99-ZİLZAL:
1 - Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı,
2 - Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı,
3 - Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman.
4-5 - O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır.
6 - O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır.
7 - Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir.
8 - Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir. | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 1:03 pm | |
| 100-ADİYAT:
1 - O harıl harıl (savaşa) koşanlara,
2 - (Tırnaklarıyla yerden) ateş çıkaranlara,
3 - Sabahleyin akın edenlere,
4 - Tozu dumana karıştıranlara,
5 - Derken bir topluluğun ortasına dalanlara yemin ederim ki,
6 - Şüphesiz insan, Rabbine karşı çok nankördür.
7 - Ve kendisi de buna şahittir.
8 - Gerçekten o dünya malını çok sevdiği için katıdır.
9 - Bilmiyor mu ki, kabirlerin içindekiler fırlatılacak.
10 - Ve sinelerin içindekiler derlenecek.
11 - O gün Rableri onların bütün yaptıklarından haberdardır | |
| | | CashM Administratör
Başarı Puanı Başarı Puanı: (50/258)
| Konu: Geri: "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" C.tesi Haz. 26, 2010 1:17 pm | |
| 101-KAARİ'A:
1-2-3 - Kâria! (Çarpacak kıyamet) Nedir o kâria? Kârianın ne olduğunu sen bilir misin?
4 - O gün insanlar yayılmış pervaneler gibi olurlar.
5 - Dağlar atılmış renkli yünler gibi olur.
6-7 - O gün kimin tartıları ağır basarsa o, hoşnut olacağı bir hayat içindedir.
8-9 - Kimin tartıları hafif gelirse, onun anası da (varacağı yer, sığınacağı durağı) hâviye (uçurum)dır.
10 - O uçurumun ne olduğunu sen nereden bileceksin?
11 - O, kızgın bir ateştir. | |
| | | | "Kur'an-ı Kerim" in Türkçe Meali" | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|